Haftalık Yazılar - ÜZERİNDE KONUŞULAMAYAN BİR ŞEY VAR! SUSALIM MI?

“Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı.(L.Wittgenstein)”

Dilin mucizevi bir işlevi olduğunu, sözcükler ile bir dünya kurulacağını ve bu dünyanın genişliğinin dilimizin genişliği, sınırı kadar olduğunu söylesek ne dersiniz? 

“Düşünmeye bir sınır çizmek için, bu sınırın iki yanını da düşünebilmemiz gerekirdi (yani düşünülmeye elvermeyeni düşünebilmemiz gerekirdi.) Sınır, öyleyse, yalnızca dilin içinde çizilebilecektir ve sınırın ötesinde kalan düpedüz saçma olacaktır, (L.Wittgenstein)” diyen düşünür ne kadar haklı?

Kelimeler mucizedir. Dil ile dünya kuranların olduğunu görmek bir mucizedir. Düşünce Tarihinin büyülü bir dil tarihi olduğunu söylersek yanlış bir şey yaptığımız söylenemez.

Dilin büyüsü ile sözcükler ile kendilerine “karanlık adam” dedirten düşünürler. Dilin uzandığı noktalara sonuna kadar giden, dilin kanatları ile uçabildiği son noktaya kadar uçan düşünürlerin bizlere neler yaptığını görüyor musunuz?

Üzerinde konuşulanı her daim konuşmak her daim dil ile zenginleştirmek kılı kırk yararcasına irdelemek ve üzerinde konuşulmayan hakkında susmak! Sükût görünmeyenin değil, dikkat ediniz, üzerinde konuşulamayan konunun nihayetinde gereklidir. 

Üzerinde konuşulamayan hakkında sükût etmek. Üzerinde konuşulanı ise irdelemek. Bir dünya kurmak. Dilin sınırı ile dünyanın sınırını bir kabul etmek. Dünyamızı kurduktan sonra, nihayet, sükûta ve dinginliğe erişmek. 

Dilimiz ile başkalarına kendi dünyamızı resmetmek. Bu bir mucize. Dilimizi zenginleştirmek kelimeleri bilmek daha çok bilmek. 

Üzerinde konuşulmayan bir şey var! Susalım mı? Dilimizi zenginleştirmeye bakalım. Kelimelerin alternatiflerini keşif yolculuğuna koyulalım.

Nasıl diyordu L.Wittgenstein: Ancak kendinde devrim yapabilen devrimci olabilir.

Yorumlar