Hasan Bacanlı - Kpss Nedir?

Bu yazı şu adresten alınmıştır... Hasan hocanın kalemine yüreğine sağlık...

Devlet memuru olabilmek için önşartlardan biri olan KPSS’ye girmek, günümüzde geniş bir anlama kavuşmuş görünmektedir. Birçok kişi için artık KPSS bir sınav değil, aşılması gereken bir engeldir, kendi başına bir problemdir. Her problem gibi kişiyi rahatsız eder ve kişiyi çeşitli çözüm yolları aramaya yönlendirir.

KPSS ve diğer benzeri sınavlarla ilgili durum aslında şudur: bireyler sınavla henüz karşılaşmadan sınavın aşılması zor bir engel olduğu ile ilgili duyumlar, bilgiler ve tutumlar edinmektedirler. Dolayısıyla kişi daha sınavla karşılaşmadan bir öğrenilmiş çaresizlik oluşturulmaktadır. Öğrenilmiş çaresizlik normal şartlar altında kişinin kendisinin yaşantılarından oluşma eğilimi gösterir. Ama Bandura’dan bu yana biliyoruz ki, her şeyin insanın kendi başından geçmesi gerekmez. Dolayısıyla KPSS sınavı durumunda öğrenilmiş çaresizlik için de başkalarının başından geçenlerin kişiye öğrenilmiş çaresizlik olarak yansımasını yaşıyoruz.

Yeğenim TUS sınavına girmeden önce heyecanlanmaya başlamıştı. Daha önünde üç yılı olmasına rağmen telaşlandığını görebiliyordum. Ona şunları söyledim: “Sınavın senin için nasıl geçeceğini nerden biliyorsun? Sen daha sınava girmedin ki! Sınavda herkes kendine göre bir başarı gösterir ve kendine göre zorluk ve kolaylık derecesi ile karşılaşır. Sen henüz sınava girmediğin halde sınavın senin için ne kadar zor olduğunu nereden bilebilirsin ki?” Bu sözlerin ona ne kadar yararlı olduğunu bilmiyorum. Ama ilk girdiği sınavda uzmanlığını aldı ve acil uzmanı olarak çalışıyor.

Sınava giren kişiler farklı bilgi ve becerilere sahip oldukları gibi, sınav da her birey için farklı anlamlar ve farklı güçlük dereceleri barındırır. Henüz sınavla karşılaşmamış kişilerin bile sınavla ilgili olarak “herkes bu kadar endişelendiğine göre, gerçekten endişelenecek çok şey var demek ki” mantığıyla hareket etmeleri KPSS’nin bir sınav olma niteliğini ikinci plana atıp, hayat-memat meselesi haline getirildiğinin bir göstergesidir.

Kuşkusuz KPSS birçok kişi için hayat memat meselesi derecesine çıkabilir. Ancak nihai analizde bunun sadece bir sınav olduğu ve sınavla nasıl başa çıkılması gerekiyorsa, öyle başa çıkılması gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır. Sınavla başa çıkmanın yolu ona sistematik şekilde çalışmaktır. Aşırı bir şekilde kaygılanmak veya telaşlanmak veya başka yollar bulmaya çalışmak sınavla başa çıkmak değildir. Ona olduğundan daha çok değer vermek ve anlamlar yüklemek, sadece sizi sıkıntıya sokmaktan başka, başaçıkma becerilerinizi de azaltır. Bu, KPSS’yi küçümsemek anlamına gelmez. Tabii ki birçoğumuz için KPSS hayatımızdaki en önemli şeydir. Ama sonuçta bir sınavdır.

“Her şey neyse odur, başka bir şey değil”. Bilindiği gibi Freud için nesnelerin sembolik anlamları vardır ve genellikle bu anlamlar cinsel içeriklidir. Rüyalar bu anlamların en yoğun olduğu yerdir. Ancak gündelik yaşamda da sembolik anlamlar olduğunu öne süren Freud, puronun erkek cinsel organını simgeleştirdiğini belirtmişti. Onun ağzında puro ile psikanaliz derneği toplantısına geldiğini görenler gülmeye başlayınca, Freud kürsüye çıkıp “arkadaşlar, bir puro bazen sadece bir purodur, başka bir şey değil!” demişti. KPSS için de aynısı söylenebilir: “Arkadaşlar, KPSS bir sınavdır, sadece bir sınav. Başka bir şey değil.”

Prof. Dr. Hasan BACANLI

Yorumlar