Kimin
haklı olduğunu tartışmayın, neyin doğru olduğuna karar verin.
Konfüçyus
Bugünler de
felsefe, sosyoloji, psikoloji ve felsefe grubu öğretmenliği mezunu arkadaşlar “Değerler Eğitimi” dersini lisans
eğitimlerinin dersleri ile daha yakın bularak ve öğrencilere en faydalı şekilde
verebileceklerini düşünerek kendilerinin vermesi gerektiğini farklı yollardan
yöneticilere duyurmaya çalışıyor.
Bu dersi sırası ile
hangi branş mezunlarının vermesi gerektiği sorusuna benim cevabım şöyle:
Felsefe Grubu Öğretmenliği (Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji mezunları.)
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
Sınıf Öğretmenliği
Felsefe Grubu Öğretmenliği (Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji mezunları.)
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
Sınıf Öğretmenliği
Elbette liste
uzatılabilir ve bu dersi verecek alanlar sayısı artırılabilir. Fakat tartışmaların
odağında olan bu alanlar üzerinden olayı çözmeye gayret göstermek, açmazlar
için bir yol açmak işimizi karmaşıklıktan kurtaracaktır.
Prof. Dr. Mehmet
Bayraktar hocanın “İslam Felsefesine
Giriş” adlı kitabında kitabına neden “Müslüman
Felsefesi”, “Arap Felsefesi” değil
de “İslam Felsefesi” dediğini
anlatan ve en doğruyu, neyin doğru olduğunu tespit eden kısa; fakat güzel bir
bölüm var. Aynı bakış ile olayın açmazlarını anlamaya, anlamlandırmaya Kimin
haklı olduğuna değil de, neyin doğru olduğuna karar vermek üzere
yol almaya devam edelim.
Şüphesiz “Değerler Eğitimi” adı altında bir dersin ülkemizde programa girmesi çok önemli bir adım. Kaçıncı sınıfta verilmeye
başlaması gerektiği, kimin vermesi gerektiği de çok önemli sorular.
Bu dersi Felsefe
Grubu Öğretmenlerinin vermesini gerekli görmemizin nedenlerini şöyle
sıralayabiliriz:
Felsefe bir zihin disiplinidir. Kendisi bir disiplin olan alanın, değerleri bir disiplin olarak görürsek -ki öyledirler-, bir diğer disiplini vermesi anlamlıdır.
Felsefe ciddi bir uğraşıdır, fakat matematiksel ispatı mümkün değildir. Tıpkı değerlerin bir toplum için ne kadar önemli olduğunun bilinmesine rağmen kesin çizgileri belirlemenin mümkün olmadığı gibi.
Sosyal Bilimlerin en eski, insanlık tarihi kadar eski olan dalı felsefedir ve değerlerin, toplumun şekil almasında bu disiplinin eksikliği söz konusu olamaz.
Felsefe bir zihin disiplinidir. Kendisi bir disiplin olan alanın, değerleri bir disiplin olarak görürsek -ki öyledirler-, bir diğer disiplini vermesi anlamlıdır.
Felsefe ciddi bir uğraşıdır, fakat matematiksel ispatı mümkün değildir. Tıpkı değerlerin bir toplum için ne kadar önemli olduğunun bilinmesine rağmen kesin çizgileri belirlemenin mümkün olmadığı gibi.
Sosyal Bilimlerin en eski, insanlık tarihi kadar eski olan dalı felsefedir ve değerlerin, toplumun şekil almasında bu disiplinin eksikliği söz konusu olamaz.
Peki neden Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi veya Sosyal Bilgiler Öğretmenliği daha sonraki sırada
geliyorlar?
Toplumumuz adına
konuşacak olursak, ekseriyetin Müslüman olduğu ve aşağı yukarı aynı zihin
cetvellerini benimsemiş olduğunu kabul edersek bu durumda, bence birinci sırayı
–eğer hiç din kültürü dersi olmasa okullarda- Din Kültürü alanı da alabilirdi.
Felsefe dersi de
var ama okullarda?
Evet, ama felsefe
dersi liseden sonra başlıyor. Eğer “Düşünce
Eğitimi” dersleri ilkokul seviyesinde verilmeye başlanacaksa “Değerler Eğitimi” dersini Din Kültürü,
Felsefe Grubu, Sosyal Bilgiler alanlarından herhangi birini sıraya koymadan
herhangi bir branşın vermesi uygun olur.
“Düşünce
Eğitimi” dersi nereden çıktı şimdi?
Düşünce Eğitimi
dersinde toplumun değerlerinin olumlu-olumsuz yönlerini gören çocuk zaten doğru
değerler sistemine dahil olur eğer bu ders ilkokulda verilirse. Yüzde yüz olur
demiyorum ama; en azından olasılık artar. Zaten eğitimde amaç olasılığı en
yükseğe çıkarma amacıdır. Yumurtaların kırılmadan, hasar görmeden civciv olarak
çıkmasıdır.
En nihayetinde asıl
meseleyi dersin içeriğinin ne olduğu ve değerden, kendinden uzaklaşan,
kendine yabancılaşan insanın ne kazanacağı meselesi oluşturuyor. Ve şu sorular
cevap arıyor:
Bu ders ile hali hazırdaki öğrencilerimizde ne gibi değişiklikler olacak?
Bu dersin içeriğini oluşturduktan sonra zaten dersi hangi branş mezunlarının vereceği aşağı yukarı ortaya çıkmayacak mı?
Değerler eğitimi dersini 25 yaşına kadar sınavdan sınava, kağıt üzerinde gördüğü soyut değerler dışında çok az, eğer ailede görmek imkanı bulmamışsa, yaşayan; asıl değeri yaşayan insanların, kanaat önderlerinin, anne-babanın rahle-i tedrisatından geçmeyen hangi branş verirse sonuç olumlu olur?
Bu ders ile hali hazırdaki öğrencilerimizde ne gibi değişiklikler olacak?
Bu dersin içeriğini oluşturduktan sonra zaten dersi hangi branş mezunlarının vereceği aşağı yukarı ortaya çıkmayacak mı?
Değerler eğitimi dersini 25 yaşına kadar sınavdan sınava, kağıt üzerinde gördüğü soyut değerler dışında çok az, eğer ailede görmek imkanı bulmamışsa, yaşayan; asıl değeri yaşayan insanların, kanaat önderlerinin, anne-babanın rahle-i tedrisatından geçmeyen hangi branş verirse sonuç olumlu olur?
Kimin haklı olduğunu tartışmayın, neyin
doğru olduğuna karar verin.
Yorumlar
Yorum Gönder