Önümüzde kocaman bir
insanlık tarihi var. Dünya çok eski bir yer. Bu kadar ihtiyar olan bir yerde,
yaşadığımız olayların, duygu durumların ilk olması olasılığı çok düşük. İnanç,
kültür, ahlak alanlarında ve tüm diğer alanlarda makuller, orta yollar,
doğrular aşikâr iken neden bunca hata yapıyor, yanlışa sürükleniyor, dünyayı,
dünyamızı bu kadar eğriler dünyasına çeviriyoruz. Cetvelle yamuk çizmek mahareti
oysa zor bir şey değil mi?
İnsan zihninin
garipliklerinden biri de tam bura da saklı. Yanlışa gitme, makul olanın dışına
çıkma, kitaba aykırı davranma içerisinde tarifi imkânsız bir mutluluk hissi
uyandırıyor insanın. Oysa kitaba uygun yaşasak…
Fakat işin
çıkmazlarından, olayın açmazlarından biri de elimizde bulunan cetvelin,
kültürün, hukukun, hayatın yamuk olması. Doğru bir cetvelle yamuk çizgiler
oluşturmak ne kadar zor ise; yamuk cetvelle ortaya doğrular koymak, doğru
yaşamak da o kadar zordur. Doğru cetvellerin olduğunu bilmek; ama yamuk
cetvelle yaşamak zorunda bırakılmak karşılaşılması çok acı bir durum. Peki biz
bu durumda mıyız?
Doğru bir yaşam süren
insan, hayata bir sıfır önde başlayıp, insanlık tarihinin tüm tecrübeleri
kendisine ışık olan insanlar yok mu? Elbette var. Bulduğumuz anda tutmalıyız gittiği
yolu kendi yolumuz olarak. Elindeki cetveli kullanarak doğru çizgilerin
sayısını artırmak gayretinde olmalıyız.
Başkalarının tecrübeleri
bire bir yaşamadığımız için, duymak ve görmek gibi eksik duygularımızla bildiğimiz
yetiler olduğu için bize olayın tam keşfini sağlamak imkânı vermez. Fakat bu
iki yeti çok büyük rehberdirler hayatlarımızda. Başkalarının tecrübeleri, bizim
şahsımızın algı-kabiliyet farklılığından dolayı tam bir tecrübemiz olmasa da
bizim için büyük öngörülere vesile olabilir.
Cetvelle başkalarının
çizdiği yamuklar, bizde o cetveli kullanmama gibi bir düşünce oluşturmuyorsa
sıkıntı bizdedir. Bana bir şey olmazdadır. Ben yaparımdadır. Nasıl olacak?
Doğru cetvel ve doğru çizgileri bu yamuk etrafta nasıl sağlayacağız? Önümüzde
kocaman bir insanlık tarihi var. Dünya çok eski bir yer. Bu kadar ihtiyar olan
bir yerde, yaşadığımız olayların başkalarının acı tecrübelerine benzememesini
nasıl başaracağız?
Evvela cetveli doğru olan
ve çizgileri doğru olan birini bulmak gerekiyor. Doğru kitap, doğru kültür,
doğru insan. Zor bir davet. Ama yapmak zorundayız bu irkilmeyi. Zaten cetvelim
de doğru benim çizgilerim de ben ne yapayım o zaman? Diyenlere: Lütfen
çizgilerinizi çoğaltın. Durmadan, usanmadan yeterince tecrübe kazanması için
insanlığın.
Yaşadığımız olayların,
duygu durumların ilk olması olasılığı çok düşük ise de o ihtimallerin var
olduğu gerçeğini bilerek lütfen durmadan, usanmadan doğru çizgileri oluşturmaya
devam edin. Acı tecrübelerin yaşanmasının önüne geçin.
Hep başa dönmek zorunda bırakmayın
tüm diğer insanları. Cetvelle yamuk çizmek maharetini gösterecek olsa bile
insanlar.
Yorumlar
Yorum Gönder