Sayın Cumhurbaşkanım;
Ehl-i Beyt soyunu
tenzih ederek diyorum ki bir insanın her şeyi bilmesi, her olaydan haberdar
olması, kendisine iletilenlerin en muteber kaynaklar bile olsa tam anlamıyla
gerçeği yansıtmaması sebebiyle, olayları gerçek manada inkişaf etmesi, olayları
hakkaniyetle kontrol etmesi pek imkan dahilinde değildir.
Ülkemizde mülteci
konumunda resmi kayıtlara göre 1 Milyon 385 bin[1]
Suriyeli var. Bunların kahir ekseriyetinin yer aldığı şehirlerden birinden,
yürekten ve anladığım kadarı ile hakikat boyutundan, Maraş’tan yazıyorum.
Bir şeyi yazma sebebini
hissetmem kendimde, elbette belli olaylar, yaşantılar manzumesinin sonucunda oluştu.
Mesela bir dostumun yazısının[2]
akabinde düştü damlanın ilki bardağa ve şehir merkezinde karşılaştığım bir çok
irili ufaklı damla sürdürdü bu dolduruşu. Bugün bu damlanın sonuncusu südur
oldu göz önünde, halkın ve benim gözlerimin önünde. Suriyeli bir kardeşimizi
Maraşlı bir diğer kardeşimizin ellerinden aldık. Annesi yanında, kardeşimizi
yoluna saldık.
YA DA NE GEREĞİ VAR;
BÖYLESİ BİR ORTAMIN İÇİNDEN BİR HAKLI ÇIKARMA GAYRETİNİN? NE GEREĞİ VAR
BİRLİKTE YAŞAMAYI BECEREMEYEN BU KİŞİLERİ DİLE GETİRMENİN? NERESİNDEN TUTUP
KALDIRALIM BU TUTTUĞUMUZ YERDEN KOPAN KAYNAŞMA VE KARDEŞLİK OLGUSUNU?
BELKİ BİR GÜN DEVAM
EDERİZ MEKTUBA BELKİ…
GERÇEKTEN YAZMAK VE
NİHAYETE ERDİRMEK İSTİYORDUM BU MEKTUBU; AMA GÖZLERİMİN ÖNÜNE GELEN O KAVGALI İNSANLARA, İZLEYENLERE; TEPEDEN
TIRNAĞA İZLEYENLERE, SÖZ NE KADAR TESİR EDEBİLİR Kİ? KELAMIN KANATLANDIRDIĞI
İNSANLAR NEREDE?
Yorumlar
Yorum Gönder