Gideceğin Yer


Bundan yıllar yıllar evvel Aristo çıkmış demiş ki insan için: sosyal varlıktır (zoon politikon) insan. Bulunduğu ortamın insanından, teneffüs ettiği havadan, içtiği sudan, bastığı topraktan bir şeyler katar kendine. Bunun doğruluk payı olduğu kadar bir de sosyolojik acı-gerçek yönü vardır ki, en az bir o kadar üzerinde durulması gerekir. Ve insanın sosyal hayatta yaşadığı, kendisi ile aralarında bir bağ oluşturduğu diğer insanlar, ağaç, böcek, taş, toprak vs. ona bir kendi olmaklık katar ve her gidişte hepsinin bir serzenişi ve yine hepsinin hüznü çöker.

Olaya Sartre gibi bakıp "ben ağaç olmayanım, ben taş olmayanım vs." desede insan yine bunların varlığı ile anlamlaştırır kendi varlığını.

Biyolojik olarak, ne kadar anlatırsanız anlatın; insanın yaşlanması; bedenin güçten düşmesi yahut saçlara aklar düşmesi ve dahi yürümekte güçlük çekmesi, yatağa düşmesi değildir. İnsanın yaşlanmasını sağlayan asıl şey anılardır; yaşamın uzunluğundan ziyade derinliği, yaşanmışlıklardır.

Gideceğin Yer;

Kendin olmaklığa birşeyler katmak ve başkalarının kendi olmaklığına katkıda bulunmak için gitmen gerekir. Kültüründen sonra bir kültürleşmenin; kimliğinden sonra kimlik tamamlayıcı unsurların oluşması için gitmen gerekir. Gitmek demek ayrılmak demek olmadığı için bu bir kazançtır.

Yorumlar